10 Ocak 2014 Cuma

Az bi beni dinleyin

S.A. 

Uzun zamandır yazmıyorum sanmayın, yazıyorum ama paylaşmak istemiyorum. A4'ler doldurup yırtıp atmak en güzeli bazen. Kimse yazdıklarını görüp de "N'oldu? Anlatsana? Ben mi bir şey yaptım yoksa?" diye gereksiz sorular sormuyor.

İnsanlar neden bu kadar bencil? Senin mutsuz olduğunu apaçık gördükleri halde neden ilk soruları "N'oldu?" oluyor? Neden yanında olmak yerinde, ne olmuş ne bitmiş onu öğrenmek için çırpınıyorlar? Neden o anda dahi seni değil de meraklarını dindirmek için kendilerini düşünüyorlar? Hiç duymamışlar mı? İnsanın başına ne gelirse ya meraktan ya...

Bu sene benim için çok dolu geçti. İş olsun, aşk olsun, arkadaşlıklar dostluklar olsun yaşamadığım şey kalmadı. Tek bir şey anladım; insan özünde kötü bir şey. Ben iyiyim o ayrı.

Yeni yıla başlarken benden size bir kaç küçük tavsiye;

-Kendinizi sevin, kendinize güvenin. Hayatta başarısız olduğunu düşünen ne kadar tanıdığım varsa kendini yetersiz bulan insanlar. Siz kendinize inanmazsanız kim, neden, nasıl size inansın?

-Çocukluk arkadaşlarınızı kaybetmeyin. Başınıza en kötüsü geldiğinde, aileniz dışında, yanınızda olacak olanlar sadece sizin yetişkin olmadan, hayatla tanışmadan önceki masumiyetinize şahit olmuş insanlardır. Onlara sıkı tutunun.

-18 yaşınızdan sonra tanıştığınız kimseye "dostum" demeyin. Arkadaş olabilirsiniz, çok eğlenip inanılmaz anılar biriktirebilirsiniz, ama asla her şeyinizle güvenemezsiniz. Güvenmeyin. Lütfen.

-Aşık olun. Aşk var, evet. Tarifi herkes için farklı olabilir, ama var. Ömür boyu karnınızda kelebekler uçuşmayacak belki, gözünüz arada başka insanlara da kayacak ama "onsuz nasıl olurdu acaba?" diye düşündüğünüz an boğazınız düğümlenecek, kalbiniz sıkışacak. Artık o olmadan sizin siz olmayacağını anlayacaksınız. 

-Fedakarlık yapın. Bu hayatta fedakarlık yapmadan hiç bir ilişkinizi yürütemezsiniz. Kardeşiniz de olsa, kankanız da olsa, sevgiliniz de olsa bu böyle. Ama ne olursa olsun kendinizden vazgeçmeyin. Kimse için, değmez. 

-Zaman zaman anlamsız iyilikler yapın. Kötü bir gün geçirmiş bir arkadaşınıza pasta alın mesela, hiç maça gitmemiş bir arkadaşınızı maça götürün, durduk yere "iyi ki varsın" mesajı atın. Kendinizi onların hissettiğinden çok daha iyi hissedeceksiniz, emin olun.

-Sevdiğiniz, kendinizi iyi hissettiğiniz bir işte çalışın. Hayatınızın neredeyse %50'sini işinizde geçiriyorsunuz, orada mutsuz olup hayattan keyif almanız nasıl mümkün olabilir ki? Var olan şirketinizde, pozisyonunuzda mutsuzsanız kendinizi buna mecbur etmeyin. İlla ki koca memlekette daha iyi hissedeceğiniz bir iş bulursunuz, boşuna yıpranmayın.

Bu yıl daha iyi bir insan olun işte.

Daha fazla ne kaybedebiliriz ki aQ hayatında?




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder